Sosyal medya hayatımıza girdi gireli edebimizi kaybettik. Sosyalleşme adı altında yaşadığımız anın kıymetini bilmeyen, bir fotoğraf uğruna çocuklarını (üzülerek söylüyorum) maymun eden, fincanı oraya buraya çevirmekten buz gibi kahve içen, koca koca adamları ‘Aşkitom bir de şöyle fotoğraf çekilelim.’ diye diye şekilden şekle sokan insanlar olduk.
Gerçekten hayret ediyorum. ‘Aman yüzüm görünmesin.’ diye lafta haya eden nice hanım kardeşimiz çocuklarının tüm mahremini paylaşır olmuş. Yazık günah. 2, 3 beğeni uğruna evlatlarımızın hakkına girmeye değer mi?
Eskiler bırakın yediğini içtiğini paylaşmayı birkaç poşetle eve gitmeye haya edermiş, evine alamayan olur, üzülür, evimizin bereketi kaçar, diye düşünmüş.
Ne yazık, bizler her pazar gittiğimiz yerlerde sucuklu yumurta fotoğrafını paylaşmazsak mazallah takipçilerimizin hatrı kalır. Peki onca kişinin gördüğü şeyi yemek bize şifa mı olur bela mı? Ah unutmuşum, masaya bir de bilindik marka afilli bir araba anahtarı koymak lazım ya da arabada bir story. Şöyle markada görünsün. Tabi saatimiz, yüzüğümüzde çıksın fotoğraftaki evimizin bereketi, huzuru tamamen kaçsın.
Bitti mi? Yok canım, bir ultrason fotoğrafı atmak lazım ki ardından 9 ay dakika dakika tüm mahremimizi paylaşalım. Neden? Çünkü moda bu. Baby shower fotoğrafları, doğum öncesi, sonrası, maalesef doğum anı.
Ya kardeşlerim bu kadar da küçülmeyelim, bu kadar da vebale girmeyelim. Rabbimin emanetine bu kadar hıyanet etmeyelim. Konu komşu çatlatmak Allah’ın rızasından daha mı önemli? Hem de nazar Hakken ayetle sabitken bile bile mahremini paylaşıp huzurunu kaçırmak bu kadar mühim mi? Buyrun karar verin, iyi paylaşımlar dilerim…
Şule Ersoy
Etiketler: çocuk, Mahrem, Paylaşım, Sosyalmedya