Yüce Allah biz kullarına bir kez daha varlığını mucizesini gösterdi.
Bu kez de Elif ve Ayla üzerinden tecelli etti. Muhteşem bir güzellik ve mutluluk iki masum kız çocuğunun yüzündeki. Bizler gün içinde o kadar çok mucizelere şahitlik ediyoruz ki aslında, gaflet içinde oluşumuz tüm mucizeleri perdeliyor.
Yüce Allah’ın bizim adımıza ihsan kıldığı mucizelerimizin ne kadar farkındayız? Huzur ile derin derin aldığımız bir nefesin kıymetini biz değil koah hastalığı olanlar pek iyi bilirler.
Allah c.c. her gün binlerce mucizeleri ile bizleri nasiplendiriyorken bizse nankörce onların ya farkında değiliz, ya da sebepler bulmaya çok meraklıyız.
Rabbimin bizlerin önümüze serdiği onca nimeti görmezden gelme kısmında pek bir mahiriz orası kesin. Tüm dünya Elif’in ve Ayla’nın kurtuluşunu haber yapıp başlıklar atarken, hikmeti ilahi olan mesajları gerçekten çıkarabildik mi?
Oysa bize sunulan güzellikler her an şükür ile ana başlık olmalı kendi gündemimizde. Peki durup sakince bir düşünsek bizim gündemimizde ikram olarak sunulan birçok imkansız görünen güzelliklerin kıymetini kim daha iyi görüp bilir.
Afrika’da Bangladeş’te Myanmar’daki ya da şu an aklıma gelmeyen dünyanın birçok yerinde yokluk içinde olan kardeşlerim daha iyi bilir diye düşünüyorum, ne dersiniz?
Hakikaten çok özel imkanlar dahilinde birer yaşam sürüyoruz. “Elhamdülillah Senden geldi Ya Rab” diyebilmek niçin bu kadar zor oluyor? Bizlere küçücük iyiliği dokunan bir kardeşimize bile teşekkürü unutmuyorsak sonsuz ve sayısız mucizeleri bize sunan Yüceler Yücesi Allah c.c. niçin teşekkür ve şükür etmeyi unutuyoruz?
Şükürlerimizi haber başlığı olan mucizelerden görmeyi bekleyene kadar her an kendi mucizelerimize tanıklık etmeye ne dersiniz?
Zarif hanımlar