166. Fakat Allah, sana gönderdiği (Kur’an) ile şehadet eder ki onu kendi (ezelî) ilmi ile indirmiştir. Melekler de şahitlik eder. Zaten şahit olarak Allah kâfîdir.
167. Doğrusu (sana gelen âyetleri tanımayıp) küfre sapanlar ve Allah yolundan (insanları) men edenler, elbette derin bir sapıklıkla sapmışlardır.
(İnsanları Allah yolundan men edenlere gelince; onlar, ancak maddeye tapan ve Allah’a ortak koşan kişilerdir. Onlar, Allah’ı gizli veya açıktan inkâr ettikleri ya da imanlarında samimi olmadıkları için, insanları O’nun yolundan çevirir ve O’nun emirlerini uygulamalarına çeşitli şekillerde engel olurlar. Buna karşılık yaptıkları işler elbette Allah yanında boşa gitmiş olacaktır.) [bk. 47/1, 32, 34]
168. Şüphesiz, inkâr eden/küfre sapan ve zulmedenleri, Allah ne bağışlayacak, ne de başka bir yola iletecektir.
169. Ancak içinde ebedî kalacakları cehennem yoluna (iletecektir). Bu da Allah’a (göre) çok kolaydır.
170. Ey insanlar! Resûl size Rabbinizden gerçeği (Kur’an’ı) getirdi. Kendi faydanıza olarak (ona) iman edin. Eğer küfre saparsanız (bilin ki) göklerde ve yerde olanların hepsi Allah’ındır (O’nun sizin inanmanıza ihtiyacı yoktur). Allah her şeyi bilendir, mutlak hüküm ve hikmet sahibidir.
Kaynak: Feyzü’l Furkan
Feyzü’l Furkan satın almak için: https://www.serveryayinlari.com/kurani-kerim/
Etiketler: feyzü'lfurkân, kur’ân-ıkerîm, meal, nisasuresi